İçeriğe geç

Devinişsel alan taksonomisi nedir ?

Devinişsel Alan Taksonomisi Nedir? Küresel ve Yerel Perspektiften Bir Bakış

Merhaba arkadaşlar! Bugün size biraz daha akademik bir konudan bahsetmek istiyorum: “Devinişsel alan taksonomisi.” Her ne kadar kulağa karmaşık ve biraz teknik gibi gelse de aslında pek çok alanda karşımıza çıkan bir kavram. Hem küresel hem de yerel anlamda, eğitimde ve kişisel gelişimde sıkça karşılaştığımız bir şey. Bursa’da ya da Türkiye’de bu kavramı nasıl ele alabileceğimize dair birkaç fikir paylaşıp, dünyada nasıl uygulandığını da gözlemleyeceğim. Gelin, bu taksonomiyi daha yakından tanıyalım!

Devinişsel Alan Taksonomisi Nedir?

Devinişsel alan taksonomisi, aslında çok geniş bir kavramı ifade ediyor. Bu kavram, eğitimde ve öğretim süreçlerinde öğrencilerin gelişim aşamalarını sınıflandıran bir yapı. Kolb’un deneyimsel öğrenme döngüsüne, Gardner’ın çoklu zekâ kuramına benzer şekilde, devinişsel alan taksonomisi de öğrenme ve gelişim süreçlerini sınıflandıran bir model. Devinişsel alan, öğrenenin fiziksel hareketlerini, duygusal tutumlarını ve davranışlarını kapsayan bir alan olarak özetlenebilir. Başka bir deyişle, bu kavram öğrencilerin sadece bilişsel değil, aynı zamanda fiziksel ve duygusal olarak nasıl geliştiğini anlamamıza yardımcı olan bir yapıyı ifade eder.

Taksonomi Ne Demek?

Taksonomi, aslında bir sınıflandırma sistemidir. Hani, biyoloji derslerinde hayvanları ve bitkileri sınıflandırırken öğrendiğimiz bir şey vardır ya, işte tam olarak bu. Devinişsel alan taksonomisi, öğrencilerin gelişimlerini bir sıralamaya koyar ve bu sayede öğretmenler, öğrencilerin hangi aşamada olduklarını anlamakta zorluk çekmezler. Her aşama, öğrencilerin daha ileriye gitmeleri için gerekli becerileri geliştirmelerine yardımcı olur.

Devinişsel Alan Taksonomisi ve Küresel Perspektif

Devinişsel alan taksonomisi, küresel anlamda eğitim sistemlerine çok farklı şekillerde entegre edilmiştir. Birçok batı ülkesinde, özellikle eğitim sistemlerinde, öğrencilerin sadece bilgi edinmeleri değil, aynı zamanda bu bilgileri davranışsal anlamda nasıl kullandıkları da dikkate alınır. Örneğin, Amerika’da ya da Kanada’da, öğrencilerin becerilerini geliştirmek amacıyla uygulamalı projeler, grup çalışmaları, sunumlar gibi etkinlikler sıkça düzenlenir. Bu etkinlikler, devinişsel alan taksonomisinin bir yansıması olarak kabul edilebilir. Burada önemli olan, öğrencilerin sadece ne bildikleri değil, bu bilgiyi nasıl ifade ettikleri ve hangi duygusal tepkileri verdikleridir.

Özellikle Asya ülkelerinde, mesela Japonya’da, devinişsel alanın daha çok disiplinli bir şekilde öğretildiğini görebiliriz. Japonya’daki eğitim sisteminde, öğrencilerin hem bireysel hem de grup içinde işbirliği yapma yetenekleri büyük önem taşır. Yani, öğrencilerin öğrenme süreçleri sadece bilgiyle sınırlı kalmaz, aynı zamanda onların tutumlarını, davranışlarını ve toplumsal uyum becerilerini geliştirme amacı güder. Bu bağlamda, devinişsel alan taksonomisi, eğitimde daha “bütünsel” bir yaklaşım sunar. Öğrenciler, eğitim süreci içinde sadece bilgiyi değil, aynı zamanda duygusal zekâlarını, motor becerilerini de geliştirirler.

Devinişsel Alan Taksonomisi ve Türkiye’deki Durum

Türkiye’de eğitim genellikle daha geleneksel bir yapıya sahip ve çoğu zaman bilişsel becerilere dayalıdır. Bu da demek oluyor ki, öğrenciler daha çok bilgi edinme ve bu bilgiyi sınavlarda kullanma amacı güderler. Ancak son yıllarda, özellikle bazı üniversitelerde ve okullarda, devinişsel alan taksonomisinin eğitim sürecine entegre edilmeye başlandığını görüyoruz. Yani, öğrencilerin sadece bilgi edinmelerinin yeterli olmadığı, bu bilgiyi nasıl uygulayacakları ve ne şekilde geliştirecekleri de ön plana çıkıyor.

Bursa gibi büyük bir şehirde, birkaç üniversitenin öğrencileriyle sohbet ettiğimde, devinişsel alan taksonomisinin artık daha çok uygulandığını fark ettim. Özellikle mühendislik gibi teknik bölümlerde, öğrencilerin sadece kitaplardan öğrendikleriyle yetinmediklerini, aynı zamanda projeler ve grup çalışmalarıyla bu bilgiyi somut hale getirdiklerini gözlemledim. Bu tür etkinlikler, öğrencilere daha fazla sorumluluk ve kendi kendine öğrenme becerisi kazandırıyor. Ancak Türkiye genelinde, daha çok teorik bilgiye dayalı eğitim anlayışı hâlâ baskın durumda. Eğitim sisteminde yapılan yenilikler ve devinişsel alan taksonomisinin daha fazla kullanılmasıyla birlikte, öğrencilerin daha “tam” bir öğrenme süreci geçirmeleri sağlanabilir.

Devinişsel Alanın Eğitimdeki Rolü

Devinişsel alan taksonomisi, öğrencilerin sadece akademik anlamda değil, aynı zamanda sosyal, duygusal ve fiziksel gelişimlerini de hedefleyen bir sistem. Örneğin, bir mühendislik öğrencisi, teorik bilgileri öğrendikten sonra bunu bir projede kullanmaya başladığında, devinişsel alanın uygulamalı kısmı devreye girer. Bu süreç, öğrencilerin sadece kitap bilgisiyle değil, aynı zamanda iş dünyasına hazır olmalarını sağlayacak becerilerle donatılmalarını sağlar.

Bir örnek vermek gerekirse, kendi iş hayatımda da bu tür uygulamalı eğitimlere denk geldiğim oldu. Her gün farklı projelerle karşılaşıyor, bunları çözerken hem teknik bilgimi hem de insanlar arası iletişim becerilerimi geliştiriyorum. İş hayatında da gördüğüm kadarıyla, özellikle takım çalışmalarında ve proje bazlı işlerimde devinişsel alan taksonomisi önemli bir yer tutuyor. Bu da gösteriyor ki, devinişsel alan sadece okullarda değil, iş dünyasında da sürekli olarak karşımıza çıkıyor.

Sonuç: Devinişsel Alanın Eğitimdeki Yeri

Sonuç olarak, devinişsel alan taksonomisi, sadece bilginin değil, aynı zamanda davranışların, tutumların ve becerilerin gelişmesine odaklanan bir modeldir. Küresel anlamda farklı ülkeler, bu taksonomiyi eğitim süreçlerine entegre ederek öğrencilerini sadece akademik anlamda değil, sosyal ve duygusal açıdan da gelişmelerine yardımcı oluyor. Türkiye’de de bu sistemin giderek daha fazla yaygınlaşması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle öğrencilerin proje tabanlı öğrenmeye daha fazla odaklanması, onların hem kişisel hem de profesyonel gelişimleri için büyük önem taşıyor. Eğitim, sadece teorik bilgiye dayalı olmamalı; aynı zamanda öğrencilerin duygusal ve sosyal gelişimlerini de göz önünde bulunduran bir yapı olmalıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort bonus veren siteler
Sitemap
ilbet girişsplash